top of page

Veda Baladı Oyunu Üzerine Oyuncular ile Söyleşi

Söyleşi: Bambu Dergi






Bambu Dergi: Öncelikle ekip bir araya nasıl geldi anlatır mısınız ?


Buket Göçer: Ekibimizin gerçekten bir ekip olabilmesine olanak sağlayan isimler oyunun yazarı ve yönetmeni Ahmet Yapar ve bize prova alabilmemiz adına sahnesini açan Bambu Genel Sanat Yönetmeni Ozan Demircioğlu'ydu. Her birimizin Ahmet Yapar ile bağlantısı birbirinden farklı. Can dışında bizim Ahmet Yapar ile yollarımız biraz daha geç kesişti. Yapar, yetişkin oyunlarında deneyim elde etmek istediğimiz bir dönemde bize çok güzel bir fırsat yarattı. Bambu Sahne'de zaten hali hazırda çocuk oyunlarında ve doğaçlama atölyesinde yer alırken oluşturduğumuz ekip ruhunu hemen adapte ettik. Celal ile Bambu'da birlikte çocuk oyununda yer alıyorduk, Ahmet Sezer ile ise önceki yıl Ankara Üniversitesi bünyesinde Ozan Demircioğlu'nun yönettiği "Tersine Dünya" oyununda rol arkadaşıydık. Teknikte ve sahne arkasında tüm krizlerimizde yanımızda olan Hayal Ekici ile Bambu Sahne'de sergilenen "Eşek Arıları" oyununda tanışıp, Ahmet Yapar sayesinde tekrar bir oyunda birlikte yola çıktık.


Celal Can Tanrıveroğlu: Ekibimizin ilk temelleri bu oyun ile atılıyor. Üniversitede başlayan arkadaşlıklarına Bambu Tiyatro'da oynanan "Kırmızı Başlıklı Kız" eseri ile ben dahil oluyorum. Hep birlikte de Ankara Devinim Tiyatro ve Bambu Tiyatro ortaklığıyla bu eserimizi ortaya çıkardık.


Bambu Dergi: Prova sürecini nasıl geçirdiniz ?


Buket Göçer: Prova süreci hem öğretici hem de hızlı geçti. Her birimizin farklı oyunları ve yoğunluğu olduğu için zaman konusunda çok rahat bir prova sürecimiz olamadı. Tüm aksiliklere rağmen oyunumuz gerçekten çok kısa bir sürede çıktı diyebiliriz. Kısa bir süre olması yanıltmasın, son derece verimliydi. Oynamanın öğreticiliği bir yana Ahmet Yapar'ın yönetmen koltuğunda bizlerle olan diyalogu ve karakterleri deşifre edebilmemiz noktasındaki yardımları çok keyifliydi. Rollerimizin her birinin kendi içinde tartışmalı yanları bulunuyor. Bu yanları keşfedebilmek ve gerektiğinde karakter ile bir anlaşmaya varmak çok hızlı sağlanabilen bir şey olamayabiliyormuş. Öte yandan reji üzerine gerçekleştirdiğimiz fikir tartışmalarının son derece eğitici olduğunu düşünüyorum. Dekorlar, kostümler veya teknik konusundaki tüm krizlerde ekip arkadaşlarımın çözüm odaklı duruşu ve Ahmet Yapar'ın yapıcı eleştirileri provaları daha canlı ve teşvik edici kılıyordu diyebilirim.


Bambu Dergi: Oyun, Ötenazi sürecine dair bir süreci konu ediniyor. Siz bu süreçle ilgili nasıl bir çalışma gerçekleştirdiniz ?


Buket Göçer: Ötenazi kavramını daha derinlemesine incelemenin yanı sıra bu kavramın insan iradesi ile olan ilişkisi üzerine yoğunlaştığımı söyleyebilirim. İrrasyonel doğamız ile aldığımız rasyonel kararlarımızın bu denli kritik bir sona ne kadar makul olabileceği üzerine sorgulamalarımız sık sık devam etti. Özgürlük, baskı veya sosyal ilişkiler de sorgulatan bir boyutu var ötenazinin. Bir kişiyi ilgilendiren çok radikal bir çerçevesi olsa da aslında birden çok parametreyi de detaylarıyla birlikte barındırıyor. Örneğin oyunda Kadın'ın çıkmazlarının bu denli belirsiz olması bu parametreler ile bağlantılı denilebilir. Olabildiğince farklı kaynakları incelmeye çalıştım. Bu kararın yalnızca özgürlük ve istekle ilgili olmadığını anlayabildiğimizi ifade edebilirim.


Celal Can Tanrıveroğlu: Türkiye'de TÜİK verilerine göre 2020-2021 kaba ölüm oranı %40'ları aşan bir oran ile dolaşım sistemi hastalıkları. Sağlıkçı dostlarımız ile konuşarak nasıl bir tedavi ya da yoğun bakım süreci geçiriliyor, hastane bakımı ya da ev bakımı arasında nasıl farklılıklar olduğuna dair bilgileri sorduk. Evde ki bakım biraz daha kişinin maddi gücüne bağlı olduğunu söylediler. Hatta ev bakımında boğaza yemek borusu takıldığını hastanede direkt makineye bağlı olduğu gibi küçük detaylar ile çalışmamızı daha da derinleştirerek gerçekleştirdik.


Ahmet Sezer Çelik: Öncelikle oyunun okuma provası başlamadan önce ötenazi ve oyunun hikayesi hakkında tartışmalar gerçekleştirdik. Bununla oyun metnini daha derinliklerine inip kavramayı amaçlamıştık.


Bambu Dergi: Ötenazi kavramı bazı ülkelerde yasal olmasına rağmen henüz Türkiye'de yasal değil. Böyle bir olayı tiyatro sahnesine taşımak nasıl bir duygu ?


Buket Göçer: Tiyatronun bu yüzü oldukça keyifli. Hiç dokunulmayan, kenarda köşede var olduğunu bildiğimiz ama politik doğruculuk veya farklı sebeplerden yakınından geçmeye dahi tenezzül etmediğimiz noktaları bulup çıkarıyor ve beklemediğimiz bir anda tam karşınıza koyabiliyor. Ötenaziyi son derece güncel ve önermesi kuvvetli olması nedeniyle sahneye taşımanın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Sahnede yasal olanlar dışında da ulaşılabilir yeni yasal alternatif üretimlere ve gerçeği kurgunun soyut duvarlarından ifade edebiliyor olmanın keyfine varmak son derece mutlu ediyor.


Celal Can Tanrıveroğlu: Kendi açımdan çok duygusal yaklaştım. Son dönemde korona virüsünden dolayı yakınlarımı kaybetmemin üzüntüsünü yaşıyorum. Veda Baladı'nın onların hatırası olarak görüyorum.


Ahmet Sezer Çelik: Sahnede konuşulmayanları dile getirmek benim içinde bulunma isteklerimden biriydi. Bu yüzden insanlara bir an olsa dahi bu konu hakkında bir soru işareti bırakmak gururlandırdı.





Bambu Dergi: Esere oldukça yoğun ilgi var. Seyirci görüşlerinden bahseder misiniz ?


Buket Göçer: Oyunu sergilediğimiz günden beri oldukça olumlu dönüşler aldık. Bu çok heyecan verici bir şey. Olumsuz eleştiriler de elbette oldu ancak yıkıcı bir eleştiri ile henüz karşılaşmadık. Her biri geliştirilebilir noktalara sunulan bir katkı gibiydi. Onun dışında oyun çıkışında gerçekleştirdiğimiz söyleşilerimize katılan seyircilerimizden oldukça duygulandırıcı dönüşler aldık. Oyunun kısa sürede böyle hoş bir geri bildirimle karşılaşması çok değerli. İnsanın süreç içerisindeki tüm yorgunluğunu alıp insanı başka bir evrene taşıyor. Bir seyircimizin oyun çıkışında "Bir ara sahneye atlayıp bir şeyler yapabilmek istedim." dediğini hatırlıyorum. Bu çok az fakat öz bir dönüştü. Tüm seyircilerimize tekrardan teşekkürlerimizi de iletmekte fayda var.


Celal Can Tanrıveroğlu: Seyirciler oyun esnasında bizim ile empati yaptığını ve oyun esnasında bize sarılma isteği geldiğini söylüyorlar. Oyun sonunda "böyle bir durumda ben olsaydım ne yapardım" diye düşünmelerini görmek bizi birincil hedefimize ulaştırdığı için mutlu ediyor. Tabii teknik açıdan birkaç eleştiri de alıyoruz. Seyircilerimizin eleştirisinin üstüne düşünüp ileri ki oyunlarımızda kendimizi daha da geliştireceğiz.


Bambu Dergi: Yeni bir araya gelmiş oyuncularsınız. Sürecinizi değerlendirir misiniz ?


Buket Göçer: Pek çok açıdan birlikte ortak projelerde yer alsak dahi böyle bir oyunda ilk kez bir araya geldik. Aslında birbirimizi ne kadar tanıdığımızı sansak dahi bu projede yeni birçok özelliğimizi keşfettiğimiz için yeni kimliklerimiz ile bizim de tanışmış olmamız bize üçten fazla oyuncu vardı algısı sundu. Süreç içerisinde sahiden zorlayıcı durumlar, krizler veya psikolojik art alanlar olabiliyor ama şu an dönüp baktığımda her birinin kattığı rengin de son derece keyifli ve verimli bir süreci geride bırakmamızı katkı sağladığını hatırlatıyor insana. Çok eğlendik, çok sorguladık ve çok çözdük desem daha iyi olur...


Celal Can Tanrıveroğlu: Ekip olarak enerjimizin tuttuğunu düşünüyorum. "Ekip arkadaşlığı" bizim aramızda ki bağı anlatmak için naif bir kavram kalır. Elbette insanız aynı fikirde olmadığımız durumlar oluyor. Bu durumlar karşısında birbirimize özen gösterip sarılmamız her şeyden öte çok kıymetli geliyor.


Ahmet Sezer Çelik: Bizim için çok güzel bir süreç ve deneyim oldu. Kıpır kıpır hevesli üç genç olarak ilerleyeceğimizi düşünüyorum.






Bambu Dergi: Önümüzdeki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz ?


Buket Göçer: Gönül ister ki ekip olarak Veda Baladı'nı pek çok sahnede sergileyebilelim ve daha fazla kitleye ulaşabilelim. Buna biraz da süreç ve sezon karar verecek. Onun dışında bizlere bu oyun farklı yapımlar açısından olumlu dönüşler sağladı. Yakın zamanda diliyoruz ki ekibimizin ve bizimle birlikte diğer arkadaşlarımızın heyecanlarının birleştiği başka bir projede daha görüşmek üzere...


Celal Can Tanrıveroğlu: Zaten hali hazırda Veda Baldı dışında Bambu Tiyatro'nun kendi oyunları olan "Kırmızı Başlıklı Kız" ve "Sincap Sin Sin" tiyatro oyunlarını oynuyoruz. Bu yaza yine Ahmet Yapar hocamızın yazdığı parodilerden oluşan bir komedi gösterimiz olacak. Yakında sosyal medya hesaplarından onun da duyurusunu yapacağız. Takip edebilirsiniz.


(Röportaj 2023 yılına aittir.)





Bambu Tiyatro ve Kültür Sanat Dergisi (51.Sayı)

15 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page